top of page
Defterler

Subscribe to Newsletter
Practical productivity tips, valuable life advice, and top industry insights—delivered straight to your inbox every week with our newsletter!

Yetersizlik Hissi ve Onunla Başa Çıkma

Güncelleme tarihi: 27 Tem 2024



Yetersizlik, yazılım sektöründe olanların çok iyi bildiği bir duygudur. Bu yüzden, ne zaman hangi konuda yazsam diye sorsam en az 3-5 kişi, ‘yetersizlik duygusuyla nasıl başa çıkarız’ diye soruyor. Çok uzun zamandır benim de listemde olan bir konu olmasında rağmen, bir türlü yazının başına oturamadım. Sonunda buradayım! E hadi başlayalım.


Hangimiz hayatımızın belirli dönemlerinde yetersiz hissetmedik ki?


Yetersizlik duygusu diğer duygular gibi, insana ait doğal bir duygudur. Öncelikle böyle bir şey hissetmenin insanca bir duygu olduğunu kabul edip yola bu bilinçle devam etmeliyiz. Burada üç tane ele alınması gereken durum var. Birincisi bu duygunun kök nedeni nedir? Size kendinizi yetersiz hissettiren şey nedir? İkincisi yetersizlik hissi sizi ne kadar ele geçiriyor? Bu iki durum meselenin özünü anlamak için önemlidir. Bundan sonrasında bu duyguyu nasıl kontrol altına alacağımızı tartışacağız.


Nedir bu yetersizlik duygusu?


Yetersizlik, kişinin kendi beklentileriyle gerçek performansı arasındaki farkı fark etmesiyle ortaya çıkar. Bunun sonuncunda da kişi kendini yetersiz, eksik ve başarısız hisseder. Tanımdan da anlayacağınız gibi bir beklenti sonucu yaşanılan bir hüsrandan bahsediyoruz. Bu beklentiler de genellikle toplum tarafından belirlenmiştir.


Kendimden bir örnek vereyim.


Üniversite sınavına hazırlanırken, bir dershaneye gidiyordum. Performansımdan ve çalışma düzenimden çok memnundum. Zaten en iyiler sınıfındaydım. Bir gün rehber öğretmenle konuşurken sınıftaki birinin performansını çok beğendiğini ve benim performansımı nasıl da geçtiğini anlattı. Hatta günlük çözdüğü soru miktarı da benden daha fazlaymış! Aslında benim daha fazla çalışmam için kendince iyi bir şey yapıyordu. Peki bu bende işe yaradı mı? Tabi ki işe yaramadı, hatta kaygı bozukluğuna varan bir yetersizlik hissine sebep oldu. Düne kadar çalışma sistemim vardı ve ben çok memnundum. Çalışma sistemimi değiştirdim, nasıl daha fazla çalışmalıyım diye sürekli düşünür oldum. Çok ciddi bir performans düşüklüğü yaşadım. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, yetersizlik duygusu birisiyle kıyaslanma sonucu çok kolay ortaya çıkabiliyor.


Kök nedeni bulmak lazım.


Maalesef bu duyguyla tanışmamız çocukluk dönemlerimize dayanıyor. Dünyaya gözümüzü açar açmaz birileriyle kıyaslanmaya başlıyoruz. Doğum şeklimizle bile birilerinden zayıf veya üstün olabiliyoruz. Okul yıllarında yaşanılanları bilirsiniz. Sürekli olarak birileriyle kıyaslandık. Yetersiz performans duygusunun en iyi dostu, birileriyle kıyaslanmaktır. Çocukluktan öğrendiğimiz kıyaslanma duygusu bizde bir refleks haline geliyor. Artık bizi başkalarıyla kıyaslayan ebeveyenlere ihtiyacımız kalmıyor. Biz bu işi kendi kendimize layıkıyla yapmaya başlıyoruz. Okul hayatı bitiyor, bu sefer iş hayatında yakamızı bırakmıyor bu duygu. Yetersizlik duygusuna neden sahip olduğunu anlamanız lazım. Bu işin başlangıç noktasıdır. Kendinize bazı sorular sorarak bu işin kök nedenine inmeye çalışın. Bu duygunun temelindeki düşünceyi mercek altına alın. Bu duygular size birinden miras olabilir mi?


Yetersizlik hissi sizi ne kadar ele geçiriyor?


Bu duyguyu hissetmenin diğer duygular gibi doğal olduğunu söylemiştim. Ama hepimizi aynı ölçüde ele geçirmez. Bazılarımız bu duyguyla başa çıkmayı öğrenmişken, bazılarımıza kaygı bozuklukları yaşatır. Bu duyguyu yönetmeyi öğrenenler, bunu lehlerine çevirebilirler. Bu duyguyu onlara yaşatan duygunun sebebi bulurlar ve almaları gereken aksiyonları alabilirler. Eğer gerçekten eksik olan bir şeyler varsa, bunu fakedip doğru planlamayla üstesinden gelirler. Maalesef bu duyguyla başa çıkamayanların performansları her geçen gün düşer. Aksiyon alınmazla hayatınızı kökten etkileyecek kaygı bozukluklarına neden olabilir.


Maalesef yetersizlik duygusu yazılımcıları çok hızlı ele geçirebiliyor.


İşim gereği, özellikle yazılımcıların bu duygudan çok muzdarip olduğunu gözlemledim. Yazılım mesleği zihinsel performansa dayalıdır. İyi bir zihinsel performans, daha etkili problem çözme yetenekleri, hızlı karar verme, yaratıcı düşünme ve verimli çalışma sağlayabilir. Hal böyle olunca yazılımcılar için zihinsel performans çok önemlidir. Bunun yanı sıra, sürekli olarak kendinizi geliştirmek zorunda olduğunuz bir meslek dalıdır. Bir süre teknolojiyi takip etmediğinizde, bazı şeylerden geri kalabilirsiniz. Gelişen teknolojiler, yazılımcıların kendilerini sürekli olarak güncel tutma ve yeni beceriler öğrenme baskısı hissetmelerine neden olabilir. Yeni teknolojilerle başa çıkma ve onları hızla öğrenme gerekliliği, bazı yazılımcılar için yetersizlik hissini tetikleyebilir. Yüksek rekabet, iş bulma kaygıları, mükemmellik beklentisi ve karşılaşılan zorluklarla beraber bu yetersizlik hissinin en çok hissedildiği meslek grupları arasındadır yazılımcılar.


Bu durumu iyi yönetemeyen yazılımcılar, maalesef potansiyellerinin altında çalışırlar. Aslında sürekli performans odaklı olan bütün işlerde durum aynıdır. Yeni bir projeye başladığınızda veya yeni teknoloji öğrenmeniz gerektiğinde heyecanlanmak yerine sürekli negatif düşünceleriniz varsa bu durum önemli sinyallerden biri olabilir. İş görüşmeleri en büyük kabusunuzsa ve sürekli potansiyelinizin altında performans sergiliyorsanız bu da önemli bir sinyal olabilir. Bulunduğunuz konumu hak etmediğinizi düşünüyorsanız bu da bayağı ciddi sorunlardan biridir. Bunlardan bazılarını yaşıyorsanız, en kısa zamanda aksiyon almanızı öneririm.


Peki yetersizlik duygusuyla nasıl başa çıkılır?


  1. Önce fark et: Yetersizlik duygusunu hissettiğin an dur! Hiç bir şey yapma, yapman gereken şey ne kadar acil olursa olsun durup düşünmen lazım. Kendini sorgula, neden yapamayacağını düşündüğünü anlamaya çalış. Burada kendimizle yaptığımız kısa bir hesaplaşma bir nebze de olsa rahatlamamıza sebep olur. Kendini ikna edememiş olabilirsin ama kendini dinlemek için güzel bir başlangıç. Hislerini anlamaya çalış. Bu sonrasında çok işine yaracak.

  2. Güçlü yanlarına odaklan: Kalem kağıt alın, sizi siz yapan güçlü ve pozitif yanlarınızı bir kağıda yazın. Neydi sizi diğerlerinden ayıran özellikleriniz? Belki güçlü bir hitabet beceriniz vardır. Ya da olayları güzel analiz edebiliyorsunuzdur. Ya da uzlaşmacı tavrınızla ortamın havasını değiştirensinizdir. Ya da esprilerinizle her zaman aranılan insansınızdır. Bunu yazmaya başladığında çok şey bulamamış olabilirsin. Kendine zaman ver, bunu yazdığın yere, bir hafta boyunca sürekli bak. Arkadaşlarına sor, yeni bir şeyler buldukça eklemeye devam et. Unutma bulduğun özelliklerin seni sen yapan güçlü yanların, bunların bir çoğunu bugüne kadar önemsememiş olabilirsin. Ama unutma bir çoğu diğerlerinde yok.

  3. Başarılarına odaklan: Bugüne kadar neler başardın, hiç düşündün mü? Bunun için de bir kağıt kalem al eline. Buldukça başarılarını yaz. Kayda değer bir şey bulamıyorum deme, bu yaşa gelmişsin bu bile başlı başına bir başarı öyküsü. Çocukluğunu düşün, okuma yazma öğrendin mesela, dört işlem yapabiliyorsun… Belki üniversiteyi bitirdin, belki de ilk işini buldun. Bunları en iyi bilen sensin. Bunu da uzun uzun düşün, buldukça ekle.

  4. Gerçekçi beklentiler belirleyin: Acaba kendinden beklentilerin ne kadar gerçekçi? Kendinden beklenti konusunda çok mu yüksekten uçuyorsun? Hatta belki de o işi halletmen için bile gerekli bir beklenti değildir. Birileriyle konuşmayı denedin mi? Beklentilerinin gerçekçiliğini bir bilene sormayı düşündün mü?

  5. Kendini takdir etme: Sahi en son ne zaman kendini takdir ettin? En son ne zaman seni eleştiren iç sesini susturup, geldiğin noktayı takdir ettin? Gün içinde kendini takdir edecek bir şey bulamıyorsan, bu takdir meselesini anlamamış olabilirsin. (Eski yazılarımdan birini bırakıyorum buraya).

  6. Doğru plan: Yapman gereken iş her ne ise doğru bir plan ile aşılamayacak bir şey yok. Doğru plan, senin kapasitene ve hayat şartlarına uygun olmalıdır. Gerçekçi olmayan planlar hüsranla biter. Bugüne kadar yaşadığın yetersizlik duygusu, yaptığın planların sana uygun olmaması ile alakalı olabilir. Bu konuda zorlanıyorsan muhakkak birinden destek almalısın.

  7. Bir bilene sor: Herkesin hayatında inişli çıkışlı zamanlar vardır. Bazen ne yapsak da toparlayamayabiliriz. Bu yaşıma kadar kaç kez düştüm, kaç hata yaptım sayısını ben de bilmiyorum. Bir önceki yazımda aldığım destekleri ve bunun sonucunda geldiğim noktadan bahsetmiştim. Bu konuda zorlanıyorsan bana da ulaşabilirsin. Bir terapiste veya danışmana başvurabilirsin. Bunların hiç birini yapamıyorsan, güvendiğin bir arkadaşından destek alabilirsin. Takıldığın yerde destek istemek, insanın kendisini bilmesi demektir. Aynı hataları tekrar tekrar yapmak zaman kaybından başka bir şey değildir.


. . .


Benim için zor bir yazının sonuna geldik. Yetersizlik konusunda çok çabalamış biri olarak yazdım bu yazıyı. Beş sene önceki halimi düşündükçe, geldiğim noktadan çok mutluyum. Yetersizlik duygumu yönetmeyi öğrendim. Bu duyguyu yaşadığımda, bu konuya çok farklı bakıyorum. Bunu bir baskı olarak görmektense, yeni bir şey öğrenmek için fırsat olarak görüyorum. Keşke demeyi çok sevmem ama üniversite yıllarında bu işi çözmeyi çok isterdim :) Sen de ne kadar erken bu işi çözersen kendine o kadar büyük bir iyilik yapmış olursun.


Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, hoşça kal 👋

 
 
 

Comentários


bottom of page