top of page
Defterler

Subscribe to Newsletter
Practical productivity tips, valuable life advice, and top industry insights—delivered straight to your inbox every week with our newsletter!

Tekrar Eden Olaylar Sizin Kaderiniz Değil



Bazen işler istediğimiz gibi gitmez. Birdenbire her şey alt üst olur ve düzenimiz bozulur. Genellikle bunda büyük bir sorun yoktur çünkü hayat hepimiz için inişli çıkışlıdır. Bizi her zaman güllük gülistanlık bir hayat beklemiyor (hoş istersek o da olur da, şimdi kafaları çok karıştırmanın manası yok…). Yaşadığımız zorluklar da hayatın normal parçalarıdır. Ancak bazı olaylar vardır ki, sürekli olarak karşımıza çıkar ve bizi bulur. Sonunda, evet, bu benim kaderim deriz.


Bütün ilişkileriniz aynı şekilde sonlanıyor olabilir. Her seferinde ciddiyetsiz partnerlerle karşılaşmanız mümkündür. İlişkileriniz aldatmayla sonuçlanıyor olabilir. İş hayatınız da bir kısır döngü içinde devam ediyor olabilir. Neden her girdiğiniz şirketten çıkarılıyorsunuz? Arkadaşlık ilişkilerinizde sürekli olarak mağdur olan taraf siz olabilirsiniz. Nasıl oluyor da bütün arkadaşlarınız size ihanet ediyor? Ailenizle olan ilişkiniz de sürekli olarak aynı noktada kopma yaşanıyor. Her seferinde neden bunlar başıma geliyor diye hayıflanırken buluyorsunuz kendinizi.


Evet, pek çoğumuz bu tür durumlarla karşılaşmışızdır.

Hepimizin hayatında bu girdaplar mevcut. Genelde de bunu fakederiz. Bu işin iyi kısmı! Fakat sonrasında bunu bir kader gibi kabul ederiz. Bu da işin kötü kısmı! Farkındalığın her şeyin anahtarı olduğunu, tüm yazılarımda dile getiriyorum. Bu noktada yaşadığınız döngüyü fark etmek güzel bir adım olabilir, ancak yeterli değildir. Çünkü burada yaşadığınız girdabı görüyor ve onu kader veya talihsizlik olarak kabul ediyorsunuz. Bu, hayatınızın bir gerçeği gibi, kafanızın bir köşesinde tuttuğunuz bir şey haline geliyor. Bu da talihsizlik girdabına tuz biber oluyor.


İlişkiler örneğinden devam edelim.

Bütün özel ilişkilerinizin aldatılmayla sonuçlandığını düşünelim. Bu aldatılmaları deneyimlemiş, kabullenmiş ve hayatınızın bir gerçeği olarak içselleştirmiş durumdasınız. Her yeni ilişkiye başladığınızda, aldatılacağınızı düşünüyorsunuz. İlişkilerin aynı sonuca sahip olacağını öngörerek başlarsanız, kaderiniz değil, tercihiniz haline gelebilir.


Sorun burada nerede? Sorun sizde, ancak bu sizin kaderinizde değil. Lütfen bunu unutmayın. Sorun sizde çünkü bu düşünceye o kadar sıkı sıkıya inanıyorsunuz ki, her ilişkide aldatılacağınızı zaten sinyal veriyorsunuz. “Vermiyorum” demeyin! Bu konuyu aşmadan, kendinize objektif bir şekilde bu sinyali verip vermediğinizi asla gözlemleyemezsiniz. Ayrıca, nasıl oluyor da aynı adam size ihanet ederken, üç gün sonra başkasıyla evlenip aile kuruyor? Belki de hayatınıza sizin aradığınız şeyi sunmak için girmişlerdir. Belki de artık bu gerçeği fark etmeniz için size bir mesaj vermek istemişlerdir.


Neden bu sinyali veriyorum? Çünkü daha önce aldatıldın, bu düşünceyi aldın, kabul ettin ve kendini korumak için ilişkilerde özgüvensiz davranıyorsun. Bu adam ya da kadının seni zamanla aldatmasını bekliyorsun.


Ancak, verdiğiniz bu sinyaller bu sorunun kök nedeni değildir. Bunlar sadece bu sorunun yüzeyinde görünen kısımdır.


Hadi gelin görünmeyen kısmına odaklanalım!

Not: Herkesin hikayesi farklıdır, ben sadece bir örnek kurgu üzerinden ilerleyeceğim.

Sürekli aldatılıyor olmanın sebebi, belki de iyi bir ilişkiye, sevgiye layık olmadığını düşünmen olabilir mi? Neden seni sevsinler ki? Kendinde sürekli kusur arıyor olabilir misin? Sevgiye değer bir şeyler bulamazken, sevilmeme konusunda pek çok nedenin olduğunu düşünüyor olabilir misin? Kendini ne kadar seviyorsun? Sevgi çocukluktan başlar, ebeveynlerin seni yeterince sevdi mi? Kısacası, sevilmeyle ilgili bazı sorunların olabilir mi? Bunlar sadece olasılıklardır. Kendi hikayenize göre kök nedeni bulabilirsiniz. Bu konuda birilerinden destek almak da iyi bir çözüm olabilir.


Başka bir örnek verelim.

İş hayatında bir şeyler yolunda gitmiyor. İyi bir iş bulduğunda ya işten çıkarılıyorsun ya da istifa etmek zorunda kalıyorsun. Bu tekrarlanan durumlar seni sorgulamaya yönlendiriyor. Acaba yetersiz olduğunu mu düşünüyorsun? Girdiğin her iş ortamında bu sinyalleri veriyor olabilir misin? Kendini sürekli olarak “Ben yetersizim, sizin işiniz için uygun değilim” şeklinde düşünüp ifade ediyor olabilir misin? Yetersizlik duygusuna sahip olan insanlar genellikle bu gerçeği kendilerine itiraf edebilirler. Peki, yetersiz olduğunu nasıl anladın? Yaşadıklarınla mı? Yoksa sürekli olarak kendini başkalarıyla kıyaslayarak mı böyle bir sonuca vardın? Birileri mi sana bunu söyledi? (Bu da oldukça yaygındır, birinin söylediğini sorgulamadan kabul etmek). Ya da belki de yaşadıklarını kendi kendine hayatına çekiyorsun? Bunu değiştirmek senin elinde olabilir mi? Biraz öz güven çalışmasıyla açılamayacak kapı yoktur!


Kendimden bir örnek vereyim.

Arkadaşlık ilişkilerinde bir türlü başarılı olamıyordum. Nasıl oluyordu da sürekli olarak kazık yiyen ben oluyordum? Neden bazı arkadaşlarım sırtımdan vuruyorlardı? Evet, doğru tahmin ettiniz, bunu kendi hayatıma çekiyordum. Çünkü bütün arkadaşlık ilişkilerinde kazık yiyeceğim günü bekleyerek devam ediyordum. Adeta yaydığım sinyallerle, “Gelin beni sırtımdan vurun, dostlarım” diyordum. Onlar da sadece bu komutları yerine getiriyorlardı. Kendimi tanıma yolculuğunda farkına vardığım bir şey oldu. Ben insanlara güvenmiyordum! Şok edici, değil mi? Yıllarca kendimi, “Ben insanlara güveniyorum” diyerek kandırmışım. Bu inancın ailemden miras kaldığını çok sonra keşfettim. Eğer siz kimseye güvenmezseniz, diğerleri de size güvenmez. Hayatta ilk gözden çıkarılacak kişi olursunuz. Bu gerçekten acı, değil mi?


Sürekli hastalıklarla boğuşanlar, sürekli para kaybedenler, her neye el atsalar başarısız olanlar… Evet, daha birçok örnek verebilirim. Hepimiz farklı şekillerde kırılabiliriz, düşebiliriz. Ancak bazen düştüğümüz yerden kalkarız, bazen de bir tutunma noktası ararız. Eğer bu yazıyı okuyorsan, belki de bu sürekli sorunlu durumu anlamak için bir işarettir. Belki de bu döngüyü kırmak için ihtiyaç duyduğun gücü bulacaksın. Belki de bir yardım eline ulaşacaksın.


Bir sonraki yazıya kadar hoşçakal 👋

 
 
 

Comments


bottom of page