İsteklerinizin Ne Kadarı Gerçekleşiyor?
- Meryem Alay
- 26 Tem 2024
- 3 dakikada okunur

London
Bazen bir şeyin olmasını çok istersiniz ama olmaz. Hatta bazen aylar yıllar geçer, sizin isteğiniz geçmez. Yine de maalesef istediğiniz şey olmaz. Çok bilindik bir klişe vardır, ‘Bir şeyi çok istersen olur’ diye. Ama istiyorum yani çok istiyorum olmuyor dediğiniz, çok tecrübeniz olmuştur. Ben de herkes gibi bir şeyleri çok istedim ve olmadılar.
Uzun yıllar önce çok istersen olur inancımı kaybetmiştim. Ama sonra şöyle geçmişe dönüp baktığım zaman da pek çok isteğimin gerçekleştiğini gördüm. Sanki isteklerim gerçekleşiyor gibi hissediyordum. Sanki bu konuda biraz haksızlık etmiş gibiydim. Ama bazıları da olmuyordu yani!
Neydi bu işin gerçeği? Ya da var mıydı bu işin bir aslı astarı?
Şunu baştan belirteyim işin aslına vakıf değilim. Ben de bir çoklarınız gibi kendi yolculuğum içinde arıyorum hakikatlerimi. Bu arayış içerisinde bazı inanç kalıplarını buldum ve bugün sizlerle bunları paylaşmak istiyorum.
Gerçekten istediğinden emin misin?
Mesela çok istediğimi düşündüğüm bir çok konuyu aslında istemediğimi farkettim. Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Bazen bir eşyaya sahip olmak isterseniz. Bu istek size neden ve nasıl geldiğini sorgulamadan, onu çok istediğinize inanırsınız. Örneğin aklınızda bir araba markası vardır. Keşke benim de olsa diye aklınızdan geçer. Sonra o arabayı gerçekten istediğinize kendinize inandırırsınız. Arabayı sokakta her gördüğünüzde iç çekersiniz. Ama bu konuyu biraz etraflıca düşündüğünüzde böyle bir isteğin size ait olmadığını farkedebilirsiniz. Belki bir arkadaşınızın isteğini kendi isteğinizmiş gibi kabullenmiş olabilirsiniz. Sizin isteğinizde belki bir araba sahibi olmak bile yok. Böyle bir durumda ne kendiniz ne çevreniz bu konu için size yardımcı olmayacak. Öyle istiyorum istiyorum ama olmuyor diye kendi kendinizi üzdüğünüzle kalırsınız.
Olmayacağına dair derin inançlarınız olabilir.
Ve çok istediğimi düşündüğüm şeyi, asla yapamayacağım konusunda derin inançlarımı keşfettim. Bunu bir tek kendimde değil, bir çok kişide gördüm. Örneğin hayalini kurduğunuz bir firma var. Orada çalışmanın tek hayaliniz olduğunu düşünelim. Orda çalışanlara bakıp bakıp ‘ah bir gün keşke ben de orada çalışsam’ diye iç geçiriyorsunuz. Ama yalnız kaldığınızda ‘ben kim o şirket kim, hem çalışanlara bak hepsi nerelerden mezun. Hem zaten o mülakatları hayatta geçemem ben!’. Bu ve benzeri bir sürü olumsuz inanışlara sahipseniz kendinizle alakalı, bakın size çok net bir şey söyleyeceğim, iki cihan bir araya gelse o iş olmaz! Onun olmaması için siz elinizden geleni yapıyorsunuz. İnanın olumsuz dış etkenlere hiç ihtiyacınız yok. Bu işin olmaması için siz size yetersiniz. Bu noktada inanç kalıplarının size nereden geldiğini ve bunları değiştirmek için neler yapmanız gerektiğini düşünmelisiniz. Bunlarla uzlaştıktan sonra, istediğiniz şeye yeniden odaklanabiliriniz.
Peki olan isteklerin arkasında ne yatıyordu?
Çok istediğim bir konuyu neden istediğim hakkında en ince ayrıntısına kadar sebeplerim varsa bu iş genelde oluyor. Hatta olmayan bir şey hatırlamıyorum. Er ya da geç o iş oluyor! Sanki bütün evren bir araya geliyor ve o iş olsun diye çalışıyor. Neden istediğini bilmiyorsan, kendini bu işin olması için ikna edemezsin. İstediğin şeyi düşünerek işe başlamalısın. Ben bunu neden başarmak istiyorum? Başardığında elde edeceklerini düşün ve lütfen kendine ve insanlığa katkı sağlayan sebepler bul. Yaz çiz, hayalini kur, o iş olunca hayatında değişeceklere odaklan. Kısacası neyi, neden istediği konusunda açık olanlar isteklerine genellikle ulaşıyor. O iş için güçlü nedenleri olanlar, gerekli çaba için gereken motivasyonu kolaylıkla bulurlar.Her düştüğünde nedenlerini kendine hatırlatır ve kaldığı yerden devam eder.
Size küçük bir anımdan bahsedeyim. Londra’da 2 sene yaşadıktan sonra bahçeli güzel bir evde oturmak gibi bir hayalim vardı. Şuan oturduğumuz evden bir öncekini ararken kafamda bir hayal kurdum. Savaş’la ev aramadan önce ne istediğimizi bir excele yazdık. Öyle ki oturmak istediğim bölgeye bile karar vermiştim. O zamanki oturduğum eve 2 km kadar uzak bir park vardı. Sürekli yürüşe giderdim. Bir gün işten izin aldım. Bütün günü parkta geçirme kararı aldım. Sonra parka çıkan 3 sokakta tur attım. Bu sokaklardan birinde ev bulsak ne güzel olur dedim. En çok ortadaki sokağı sevdim. Hatta sokaktan parka doğru fotoğraflar çektim. Belki inanmayacaksınız ama 3 ay sonra o sokaktan tam tamına fotoğrafı çektiğim noktadaki evleren birini tuttuk! Eve taşındıktan aylar sonra çektiğim fotoğrafı hatırladım.

Çektiğim fotoğraf =)
Bazen gerçekten bir şeyi çok istersiniz, gerekli nedenler ve motivasyon her şey tas tamam oradadır. Gerekli çabayı fazlasıyla verseniz de o iş yine de olmaz. Bu durum biraz ilginçtir. Böyle bir durumda durmanız gereken yer size belirir. Ne demek istiyorum, genellikle istediğiniz şey size uygun değilse bunu yolculuk içinde olgunlukla kabul edip çekiliyorsunuz. Yani kuru kuru isteyip de bir şeyin olmamasından çok farklı bir durum. Çabalayarak alamamak garip bir olgunlukla kabullenmeyi beraberinde getiriyor. Bu durumu genellikle anlarsınız ve o zamana kadar sarf ettiğiniz emeği bir tecrübe olarak kabul ederek, yola başka bir noktada devam edersiniz.
Ben küçükken süper güçleri olan dizileri, filimleri çok severdim. Hep bir süper güce sahip olmak isterdim. Bu süper gücümle istediklerimi kolayca elde etmek için kullanmanın hayallerini kurardım. Bir süredir süper bir gücüm olduğuna inanıyorum =)
Comments