Zorlamayı Bırak, Hayatı Daha Yaşanabilir Hale Getir – Daha Dengeli Bir Yaşam İçin İpuçları
- Meryem Alay
- 9 Şub
- 4 dakikada okunur

Uzun zamandır zaman yönetimi ve rutin oluşturma üzerine çalışıyorum. Yıllar içinde geliştirdiğim sistemler sayesinde kendimi en iyi yönettiğim dönemlerden birindeyim ve bundan gerçekten memnunum.
Ama bazen…
Hepimiz gibi ben de zaman zaman hiç bitmeyen bir oyunun içinde hissediyorum. Günler peş peşe akıp giderken, her şeyin birbirini tekrar ettiğini fark ediyorum.
Sabah erken kalk, rutinlerini yap, sporu sakın aksatma, çocuklara yetiş, kahvaltı, hemen işin başına geç… Bugün listemizde neler vardı?
Sürekli üretmek, sürekli ilerlemek, sürekli bir şeyler yetiştirmek… Evet, üretmek benim yaşam amacım ama sonuçta ben de bir insanım. Ve bazen, çok yorulduğumu hissediyorum.
Geçenlerde bir danışanım bana “Ömrüm bilgisayar başında geçiyor gibi hissediyorum” dedi. Ben de ona hangimizin geçmiyor ki dedim! Haklıydı. Gerçekten de ömrümüz bilgisayar başında geçiyor.
Bu hissin çok insani olduğunu biliyorum. Böyle zamanları defalarca yaşadım. Bunlar da hayatın akışı içinde var olması gereken anlar. Ve aslında, bize bir şeyler öğretmek veya hatırlatmak için varlar.
Mühim olan bu sonsuz oyunun içinde kaybolmamak ve onu daha yaşanabilir kılmak.
İçinizi kararttıysam özür dilerim. Ama merak etmeyin — bu döngünün içinde kaybolmadan devam edebilmek için kendi reçetemi paylaşmak istiyorum.
Zorlamayı Bırak ve hayatı Daha Yaşanabilir Hale Getir...
1. Eğlenmediğin hiçbir iş sürdürülebilir değildir.
Bunu duvara as, hatta telefonunun ekranına duvar kağıdı yap, çünkü bu listenin en önemli maddesi bu!
Eğer bir işi yaparken eğlenmiyorsam, zaten uzun vadede başarılı olamıyorum. Hatta bazen ben onu bırakmadan önce o iş beni bırakıyor.
Örneğin, yıllarca spor yapmaya çalıştım ama bir türlü dikiş tutturamadım. Kendimi zorladım, disiplinli olmaya çalıştım ama olmadı. Ta ki gerçekten zevk aldığım sporu bulana kadar. O noktadan sonra işler tamamen değişti.
Bu sadece spor için değil, hayattaki her şey için geçerli bir kural.
İş hayatını ele alalım. Birçok insanın kariyerinde yaşadığı problemin en büyük sebebi işlerini sevmemeleri. Bazen işin kendisini sevmiyorsun, bazen ekibini, bazen de çalıştığın şirketi. Ama gerçek şu ki: Eğer her gün işe başlarken içinden gelmiyorsa, hayat bunun için çok kısa.
O yüzden ne yap et, gerçekten eğleneceğin bir iş bul. Çünkü eğlenmediğin bir işi sürdürebilmek mümkün değil.
2. Yaptığın işlerde mükemmeli bekleme
Mükemmellik beklentisi kadar yorucu bir his var mı, gerçekten bilmiyorum. Eskiden ben de her şeyin kusursuz olmasından büyük bir haz duyardım. Ama o zamanlar henüz “kusursuz”un aslında sadece bir tanımdan ibaret olduğunu bilmiyordum.
Bizler, toplumun bize öğrettikleriyle kafamızda bir kusursuzluk tanımı oluşturuyoruz. Ama işin ironik tarafı şu ki, o tanım bize ait değil. Ve bize ait olmayan bir kusursuzluk anlayışının peşinden koştuğumuzda, bazen bir ömür yetersizlik hissiyle boğuşuyoruz.
Dahası, bu bitmeyen oyun içinde sürekli kendimizi tüketiyoruz. Çünkü mükemmellik dediğimiz şey, ulaşılacak bir nokta değil, zihnimizin içinde dönen bir illüzyon.
Eğer sık sık kendini bu oyunun içinde yorgun ve tükenmiş hissediyorsan, bir dur ve mükemmellik tanımını gözden geçir. Çünkü belki de peşinden koştuğun şey, gerçekten var olmayan bir şeydir.
Bırak bu ara yaptığın spor yarım yamalak olsun. Bazı işler aksasın. Bu hafta yemeği dışarıdan söyleyiver. Bırak bir süre akışta olanlar olsun. Çünkü dünya, sen her şeyi mükemmel yapınca dönmüyor. Ve sen de bazen sadece “yeterince iyi” yaparak yoluna devam edebilirsin.
Bu mükemmeliyet sevdasından bir an önce vazgeç. Çünkü bıraktığında göreceksin ki, zaten yeterlisin.
3. Ara vermeden önce esnet
Bazen, ne kadar kusursuz bir düzen kurmuş olursan ol, sıkılırsın, yorulursun. Bu çok insani bir durum. Ve evet, bazen ara vermek de gerekir.
Ama işin bir de diğer yüzü var. Ara vermek bazen düşündüğümüzden daha tehlikeli olabilir. Özellikle yeni oluşturmaya çalıştığın rutinlerde, kısa bile olsa verilen aralar, seni kolayca geriye atabilir. Hatta bazen, o ara sandığından daha uzun sürebilir ve bir bakmışsın tamamen kopmuşsun.
Ben bu yüzden ara vermeye her zaman temkinli yaklaşırım. Eğer gerçekten tükenmiş hissetmiyorsan, önce bir esnetmeyi dene.
Mesela, haftada 5 gün spor yapıyorsan, bir süre 3–4 güne düşürebilirsin.Her gün içerik üretiyorsan, bu haftayı biraz daha sakin geçirebilirsin.Yemek yapmaktan yorulduysan, arada bir dışarıdan sipariş vermekte hiçbir sakınca yok.
Çünkü bazen tamamen durmak yerine tempoyu biraz düşürmek, düzenini kaybetmeden dinlenmene yardımcı olabilir.
4. Yaptığın işlerin bir yarış olmadığını unutma
Eğer yaptığın her işe kazanmak ya da kaybetmek gözüyle bakıyorsan, hayatın kendisi sana zindan olur. Sürekli bir hedefe varacağım, bir noktaya ulaşacağım diye düşünüyorsan, sana kötü bir haberim var: O nokta diye bir şey yok.
Hayat bir yarış değil. Her şey yetişmek zorunda değil.
Bırak bazen işler yetişmesin.Bırak bazı günler verimsiz geçsin.Bırak bazen sadece akışın içinde olmanın keyfini çıkar.
İşverenlerin, toplumun ya da kendi kafanın sana dayattığı baskılara teslim olma. Hiçbir şey dünyanın sonu değil. Bazı işler gecikebilir, bazı projeler ertelenebilir, bazı hedefler düşündüğünden daha uzun sürebilir. Ama bunların hiçbiri seni senden daha önemli değil.
5. Düzenli olarak eğlenceye zaman ayır
Eğlenmediğin bir günü yaşanmamış saymalısın. Her gün, ama her gün, kendini mutlu etmek için zaman ayırmalısın.
Bu, benim yıllardır kurduğum en güzel rutinlerden biri. Akşam 8 oldu mu, Meryem kaçar! O saatten sonra, tamamen sevdiğim şeylere odaklanırım. Çünkü bu birkaç saat, beni hayata bağlıyor.
Peki sen?Sen bunu ne kadar yapıyorsun? Gerçekten her gün kendine vakit ayırıyor musun?Eğer cevap hayırsa, işe bunu sorgulayarak başla. Çünkü eğlenmediğin bir hayat, bir süre sonra sadece yapılacaklar listesine dönüşür.
Ve sadece kendinle vakit geçirmek yetmez!
🔹 Sosyalleşmeye zaman ayır.
🔹 Sanatsal aktivitelere katıl.
🔹 Arkadaşlarınla buluş.
Bunların olmadığı bir dünyada, çok kısa sürede kaybolmuşluk hissi yaşamaya başlarız. İş, sorumluluklar, rutinler arasında kaybolmamak için eğlenceyi bir lüks değil, bir zorunluluk gibi gör.
Çünkü mutlu bir hayat kendiliğinden oluşmaz, senin onu yaratman gerekir.
6. Zorlamayı bırak ve hayatı daha yaşanabilir hale getir çünkü bazen durmak gerekir
Durmanın da yolda olmanın bir parçası olduğunu unutma. Eğer gerçekten çok yorulduysan, bu bir sinyaldir. İçinden hiçbir şey yapmak gelmiyorsa, kendini zorlamaktansa ara vermek en doğru karar olabilir.
Ve aslında bunu hayat seni zorlamadan önce yapmalısın.
Kimi zaman tatile çıkmak, kimi zaman izin alıp evde kalmak, kimi zaman da sadece hiçbir şey yapmadan dinlenmek gerekir. Çünkü durmadan sürekli devam etmek, seni sadece tüketir.
Bazen ilerlemenin en iyi yolu, biraz durup nefes almaktır.
Hayatı anlamlı kılan neydi?
Sonsuz bir düzensizliğin içinde, sonsuz bir düzen kurmaya çalışıyoruz. Ama gerçekten mümkün mü?
Hayatı yaşayabilmek için bazı döngülere giriyoruz, evet. Rutinler oluşturuyor, hedefler koyuyor, disiplinle ilerliyoruz.Ama bazen de durup şunu fark etmek gerekiyor:
O döngülerden çıkmak da bizim için.
Bazen esnetmek, bazen bırakmak, bazen de sadece akışına bırakmak gerekiyor. Çünkü hayatı anlamlı kılan şey, sadece kontrol ettiğimiz düzenler değil, bazen de o düzensizlik içinde kendimize alan açabilmek.
O yüzden zorlama, sadece devam etmek için devam etme. Bazen gerçekten durmak gerekir. Çünkü hayat sadece üretmek, yetişmek, başarmak değil. Aynı zamanda hissetmek, keyif almak ve gerçekten yaşamak.
Comments